
⏰ Erteledim, çünkü öyle hissettim.

(ve belki de sonunda biraz doğru hissettim.)
“Yapmam gerekiyordu… ama yapmadım.”
Kulağa suç gibi geliyor, değil mi?
Çünkü modern kültür, boş durmayı bile verimsizlik olarak kodladı.
Oysa nörobilim diyor ki: beyin, ertelendiğinde aslında tembellik yapmıyor
sadece “duygusal denge”yi korumaya çalışıyor.
Toronto Üniversitesi’nden Dr. Pychyl’e göre erteleme,
zaman yönetimi sorunu değil, duygu yönetimi tepkisi.
Yani o maili yazmadın çünkü üşengeçsin değil;
vücudun “stres sinyali” algıladı ve kaçtı.
Bir nevi, duygusal yangın tatbikatı.
Psikolojide buna “temporal discounting” deniyor:
zihnin kısa vadeli rahatlamayı, uzun vadeli kazanca tercih etmesi.
Bu yüzden “şimdi yapmam gerek” cümlesi,
beynin radarına genelde tehdit olarak düşüyor.
Ve dürüst olalım; o radar son zamanlarda fazla çalışıyor.
Çünkü kapitalist sistem “erteliyorsan başarısızsın” diye kodladı bizi.
Ama aynı sistem, dikkatini çalmak için tasarlandı.
Yani aslında “procrastination” değil bu,
“bilişsel işgali reddetme” hareketi.
Size bir iamGi tavsiyesi:
Bazen ertelemek, kendi temponu geri kazanmaktır.
Bazı işler “şimdi” yapılmak zorunda değildir.
Bazı fikirler beklemeyi hak eder.
Belki de mesele hiç ertelememek değil,
doğru şeyi ertelemeyi öğrenmektir.
Çünkü bazen yapmadığın şey de seni tanımlar.
Ve evet, bazen “şu an istemiyorum” demek,
kendine söylediğin en dürüst cümledir.
— Gi